Dünya Bankası'nın Küresel Dijital Zirvesi'nde, yapay zekâ'nın geleceği ve sürdürülebilir kalkınmadaki rolü ele alındı. 18-19 Mart 2025'te Washington D.C.'de gerçekleşen zirvede, özel sektör, kamu ve akademi temsilcileri bir araya gelerek "Herkes İçin Dijital Yollar" temasını tartıştılar. Dijital dönüşümün mevcut durumu değerlendirildi ve geleceğin şekillenmesine yönelik dönüştürücü çalışmalar paylaşıldı. Zirve, küresel teknoloji liderlerini bir araya getirerek, yapay zekâ'nın etik kullanımının önemini vurguladı. Etkinlikte, ekonomik ve toplumsal gelişmeye yapay zekâ tabanlı çözümlerle nasıl katkı sağlanabileceği ele alındı. Ayrıca, dijital eşitsizliğin azaltılması ve kapsayıcı bir dijital geleceğin oluşturulması için gereken adımlar üzerinde duruldu. Dünya genelindeki dijitalleşme trendleri ve bu trendlerin dünya üzerindeki etkisi de detaylı bir şekilde incelendi. Bu kapsamlı tartışmalar, gelecekteki işbirlikleri için önemli bir zemin oluşturdu. Sonuç olarak, zirvede alınan kararların, dünyanın karşı karşıya olduğu birçok zorluğun üstesinden gelmek için yapay zekâ'nın potansiyelinin nasıl kullanılabileceğine dair yol haritası oluşturduğu görüldü.

Yapay Zekâ ile Daha İyi Bir Gelecek

Türkiye'den Cerebrum Tech kurucusu Dr. R. Erdem Erkul'un da katıldığı zirvede, yapay zekâ'nın iklim değişikliğiyle mücadele, adaletin sağlanması ve hassas bilgilerin korunması gibi alanlarda nasıl kullanılabileceği tartışıldı. Erkul, sorumlu yapay zekâ geliştirmenin önemini vurguladı. Yapay zekâ tabanlı doğrulama sistemlerinin, dezenformasyonla mücadelede etkili bir araç olabileceğini belirtti. Ayrıca, insan merkezli bir yaklaşımla geliştirilen yapay zekâ'nın, küresel sorunların çözümüne önemli katkılar sağlayabileceğini ifade etti. Sorumlu inovasyonun etik ilkelerle bütünleştirilmesinin, teknolojinin toplumsal faydaya dönüştürülmesinde anahtar rol oynadığını vurguladı. Dr. Erkul'un sunumu, yapay zekâ'nın potansiyelini ve sorumlu kullanımının önemini açıkça ortaya koydu. Ayrıca, işbirlikçi bir yaklaşımla geliştirilen yapay zekâ çözümlerinin, daha adil ve sürdürülebilir bir gelecek yaratmada kritik bir rol oynayabileceğine dikkat çekti. Bu önemli sunum, katılımcılar arasında geniş bir yankı buldu.

Sürdürülebilir Kalkınmada Yapay Zekânın Rolü

Dünya Bankası, dijital dönüşüm aracılığıyla kapsayıcı ve sürdürülebilir bir kalkınmayı desteklemeyi hedefliyor. Zirve, dijital teknolojilerin ekonomik ve toplumsal kalkınmayı hızlandırabileceği düşüncesiyle düzenlendi. Gelir eşitsizliğini azaltarak yoksulluğu ortadan kaldırmayı ve daha yaşanabilir bir dünya kurmayı amaçlıyor. Bu hedeflere ulaşmak için, yapay zekâ'nın stratejik ve etik bir şekilde kullanılması son derece önemlidir. Etkinlikte, Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Direktörü Makhtar Diop ve diğer önemli isimler de yer aldı. Paneller, interaktif oturumlar ve teknoloji şirketlerinin projelerini sergilediği stantlar, zirvenin zengin içeriğini oluşturdu. Dünya Bankası’nın bu girişiminin, küresel düzeyde dijital dönüşümü hızlandırarak, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasına önemli katkıda bulunması bekleniyor. Zirvenin sonuç bildirgesi, gelecekteki adımlar için önemli bir yol haritası sunuyor. Bu yol haritası, yapay zekâ'nın ve diğer teknolojilerin sosyal ve ekonomik gelişme için nasıl kullanılabileceğini detaylandırıyor.

Dezenformasyonla Mücadelede Yapay Zekâ

Zirvede, yapay zekâ'nın dezenformasyonla mücadelede de önemli bir rol oynayabileceği vurgulandı. Yanlış bilginin yayılımını önlemek ve doğru bilgiye erişimi kolaylaştırmak için yapay zekâ tabanlı doğrulama sistemleri geliştirilmesi gerekiyor. Sorumlu yapay zekâ politikaları, dijital dünyada güvenilir bilgiye erişimi artırabilir. Bu durum, toplumsal dayanışmayı güçlendirmek ve bilgiye dayalı karar verme süreçlerini iyileştirmek için kritik önem taşıyor. Doğrulama sistemlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, yapay zekânın etik ve sorumlu kullanımının en önemli örneklerinden biridir. Bu sistemlerin geliştirilmesi sırasında, gizlilik ve veri güvenliği gibi konulara da dikkat edilmesi gerekiyor. Yapay zekâ'nın gücünden yararlanarak, toplumları manipülasyondan koruyabilir ve daha güvenilir bir bilgi ekosistemi oluşturabiliriz. Bu da, demokrasi ve toplumsal ilerleme için büyük önem taşıyor. Sorumlu bir yaklaşımla yapay zekâ teknolojisinin potansiyelini kullanarak, daha sağlıklı bir dijital ortam oluşturabiliriz.